Gizemli Şehir Adıyaman Nemrut
Nemrut Dağı, Türkiye’nin güneydoğusunda Adıyaman ilinde yer alan ve 2 bin 150 metre yüksekliğinde olan bir dağ olmanın dışında gizemlerle dolu tarihi bir kenttir. Adıyaman’ın Kahta ilçesi civarlarında Ankar dağları kısmında Toros dağ silsilesinde bulunur. Ayrıca Volkanik bir dağ olan Nemrut, hem bir doğal anıt hem de insan eliyle şekillendirmiş bir tarihi eser olarak da kabul edilmektedir. Toros Dağları silsilesinin tepelerinden biri olan Nemrut Dağı, Türkiye’de aktif hale gelebilecek olan en tehlikeli yanardağlar arasında olduğundan büyük risk teşkil ediyor.
Büyülü bir havası bulunan Nemrut, 1987'de UNESCO tarafından Dünya Mirası listesine alınarak bir yıl sonra ise inşası tamamlanan Nemrut Dağı Millî Parkı ile korumaya alınmıştır.
Nemrut Dağı, Eski zamanlarda ‘Kommagene’ olarak günümüze taşınan arkeolojik kalıntılara ev sahipliği yapmaktadır. Antiochostümülüsü ve burada yer alan diğer dev heykeller ileEskikale, Yenikale, Karakuş Tepe ve Cendere Köprüsü tarihi millî park içinde yer alan kültürel değerlerdir.
Doğu ve batı teraslarında yer alan Antiochos ile tanrı ve tanrıça heykellerinin yanı sıra aslan ve kartal heykelleri de bu sit alanda bulunmaktadır. Bu şaheser alanın batı terasında eşsiz bir aslanlı horoskop bulunmaktadır.Aslanın üstünde ise 16 ışından oluşan 3 adet yıldızyer alır ve bunların Mars, Merkür ve Jüpiter gezegenlerini ifade ettiği bilinir. Ayrıca tarihte bilinen en eski horoskop olduğu kabul edilmektedir.
Heykellerin tarihi değerini oluşturan ise Helenistik, Pers sanatı ve Kommagene ülkesinin özgün sanatı harmanlanarak yontulmuş olmasıdır. Bütün bunlar biraraya geldiği için Nemrut Dağı'na "batı ve doğu uygarlığının köprüsü" demek yanlış olmayacaktır.
Kommagene kralı olan AntiochosTheos, milattan önce 62 yılında bu dağın tepesine, pek çok Yunan ve Pers tanrısının heykelini yaptırmakla kalmamış kendi tapınak mezarlığını da yaptırmıştır. Mezarda dikkat çeken özellik ise, bir kartalın başı gibi, tanrıların taş oymalarının olmasıdır. Heykellerin diziliş şekline isehiyerotesyondenilmektedir.
Alman mühendis Karl Sester, 1881 yılında mezarda ilk kazı çalışmalarıyapmış ancak Antiochus'un mezarını bulamamıştır. Sonraki yıllarda da benzer kazılar yapılmış fakatAntiochus'un mezarı yine bulunamamıştır. 1987'de UNESCO harekete geçerek Nemrut Dağı’nı Dünya Mirası ilan etmiştir. iNemrut Dağı, 1988 yılında yapımı tamamlanan Nemrut Dağı Millî Parkı ile korumaya alınmıştır.
Eski zamanlardan bu yana efsanelere konu olan ve gizemiyle beğeni toplayan Nemrut Dağı, günümüzde ise bunlara ek olarak dağcılık, tarih turizmi ve doğa güzelliklerinin keşif edilmesi bağlamındailgililerini kendine çekmektedir. Kommagene Krallığı tarafından kutsal olarak kabul edilen dağ, gezmeyi görmeyi seven kişiler tarafından dünyada nadir görülebilecek manzaraları, anıt mezarları ve benzersiz sanatsal eserleri ile en doğru adreslerden biri.
Nemrut Dağı Tam olarak nerede?
Adıyaman’ın Kahta ilçesinde bulunan Kayadibi Köyü’ne yakın bir konumda yer alan Nemrut Dağı, Adıyaman şehir merkezine ise yaklaşık 87 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Yani şehre çok yakın değil. Gitmek istediğiniz zaman kolaylıkla ulaşabilirsiniz.
Teras Bölümü
Doğu teras, batı teras ve kuzey teras olarak 3 adet teras bulunur. Doğu teras; Kommegene Krallığında güneşin doğuşunu gören ilk yerdir. Sert kayaların oyulması yöntemiyle merdiven oluşturulmuş ve bu merdivenler terasa çıkmak için kullanılmıştır. Tanrılar, atalar galerisi ve sunak olmak üzere 3 kısımdan oluşmuştur.
Batı teras; doğu terasına benzerlik gösterir ancak bu bölümde güneşin batısı izlenir. Doğu terasından farklı olarak heykellerin dizilişi ve yazıtların detayları görülür. Her iki terasta da heykellerin tahtlarını meydana getiren taş bölümlerden oluşan, Kral Antiochos'un vasiyetnamesi olan Nomos yazıtı görülür.
Kuzey teras ise, doğu ve batı terasını bağlayan uzun bir tören yolu olarak bilinir. Uzunluğu 100 metre olarak ölçülmüştür. Tamamlanmayan stel kaidelerinin olduğu da görülür. Bunun uzunluğu ise 80 metreyi bulmuştur.
Adıyaman Nemrut'un Jeolojik Özellikleri Nasıldır?
Adıyaman bulunduğu coğrafi konum olarak karasal iklim özelliklerine sahiptir. Dağlarla çevrili, soğuk ve kurak bir iklim görülür. Dağlık olmasının yanı sıra bölgede bulunan Atatürk Barajı, Adıyaman’ın iklim yapısını zamanla değiştirmiştir. Karasal iklimin yanı sıra Akdeniz iklim tipinin de görüldüğü alanlar vardır. Her şeye rağmen havaların oldukça soğuk ve sert olduğu gerçeği ise kaçınılmaz bir gerçektir.
Nemrut Dağı’na Nasıl Gidebilirsiniz?
Gezinize başlamanız için öncelikle Adıyaman şehrine gitmeniz gerekmektedir. Adıyaman’a gitmenin en rahat ve hızlı pratik yolu ise hava yolu seyahati yapmaktadır. Adıyaman’a gittikten sonra buradaki Nemrut turlarına katılabileceğiniz gibi kendinize bir araç kiralayarak kendi gezi planınızı kendiniz oluşturabilirsiniz. Bunlara ek olarak özel aracınızla bulunduğunuz şehirden navigasyon sayesinde de Adıyaman Nemrut'a gidebilirsiniz.
Özel aracınız yoksa ya da hava yolu tercih etmezseniz bulunduğunuz şehirden Adıyaman otobüsleri sayesinde şehre gidebilir. Şehir içi otobüsler ile Nemrut'a varabilirsiniz. Bunlara ek olarak Malatya üzerinden demir yolu ile şehre ulaşım sağlayabilirsiniz. Fakat bu yolculuk uzun ve oldukça yorucu olacağı için pek fazla tercih edilmez. Yolculuk kısa ve kolay olmalı ki tüm enerjiniz Nemrut Dağı’nı keyifli gezmeye kalsın.
Nemrut Dağı’nın Saklı Gizemli Tarihi
Nemrut Dağı’nın kuşkusuz en önemli tarihi özelliği yüksek noktalarındaki milattan önce 750 yılından milattan sonra 1. yy’a kadar varlığını sürdürmüş bir krallığın izlerini taşıyor olmasıdır. Güneydoğunun incileri Dicle ve Fırat nehirlerinin arasına kurulan bu krallık; önce Asurluların yönetimi altında yaşadı. Daha sonra ise Büyük İskender’in komutasındaki Makedon Krallığı’nın gücü altında var oldu. Krallık, milattan önce 2. Yüzyıla denk gelen dönemlerde bağımsızlığını elde etmiş.
Nemrut Harabeleri nedir?
Hiç şüphesiiz Kommagene Krallığı hakkında çok fazla söylenti vardır, ilk olarak Nemrut Harabeleri’nden bahsetmek doğru olur. Nemrut Harabelerinin ne olduğu sorusunun cevabı ise, Kommagene Krallığı’nın en ünlü hükümdarlarından kabul edilen Antiochus I Theos Dikaios Epiphanes Philorhomaios Philhellen (I. Antiokhos Theos olarak da bilir) adına dağa yerleştirilen dev büyüklüğündeki kafa heykellerinden oluşan bütünlüktür. Görenleri büyüleyen Nemrut Harabeleri her yıl on binlerce tarih meraklısını Nemrut Dağı’nda bir araya getiriyor.
Nemrut Dağı’ndaki Devasa Kafa Heykelleri
Nemrut Dağı’nda bulunan devasa kafa heykellerini incelediğinizde, tüm dinleri ve kültürleri adeta tek bir bayrak altında toplamak amacıyla tasarlandığını düşündürüyor. Tarihi belgeler incelendiğinde ve çevresel faktörler göz önüne alındığında, burada bulunan kafa heykellerinin o dönemki insanların inandığı tanrıları simgelediği bilinir.
Heykeller tanrılara saygıyı ifade eder
UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan Nemrut Dağı, Kommagene Krallığı’ndan kalma harabelerin, heykellerin ve yazıtların tüm dünyanın ilgisini çektiği biliniyor. Dağın zirvesindeki bu heykellerin keşfedilmesi 1881 yılına denk geliyor. Bu dönemde Diyarbakır’da yol çalışmaları yapıldığı ve bu çalışmalar yapılırken bölgede yapılan keşif çalışmalarında görevli olan mühendis Karl Sester’in (Charles Sester), Kommagene Krallığı’ndan miras kalan eserlere ulaştığı bilinmektedir. İlk önce ulaşılan eserlerin Asurlulara ait olduğu zannedilmiş.
Keşif haberlerinin duyulmasının ardından Alman bir arkeolog olan Otto Punchtein, dönemin bilinen en ünlü bilim insanlarından Osman Hamdi Bey ile bölgede araştırmalar yapmak için yola koyulur. Adıyaman’ın Kahta ilçesi üzerinden Nemrut Dağı’na giden bilim insanları, mühendis Sester’in ve 6 kişilik ekibin yardımı sayesinde bölgedeki çoğu kalıntı ve belgeyi ortaya çıkarmıştır.
Yapılan keşif çalışmalarıyla buluntular arasında bir tane Grekçe kitabe bulunmuş. Bu kitabenin bulunmasıyla bölgenin tarihi hakkında çeşitli bilgilere erişim imkânı bulunmuş. Kitabede yer alan bilgilere göre buradaki eserlerin Kommagene Kralı I. Antiochos adıyla yapıldığı ortaya çıkmış. Kitabe sanki geleceğe ulaştırılmak istenen bilgileri muhafaza etmek için hazırlanmış. Bu kitabelerde, geçmişten günümüze kalan bu devasa heykeller hakkında çoğu detayın yer aldığı bilgiler varmış. Bu bilgilerden bazıları ise, heykellerle hangi tanrıların tasvir edildiği, Kommagene kraliyet ailesine mensup önemli kişileri isimleri gibi.
Yani neredeyse Kommagene Krallığı, arkasında bir kayıt defteri bırakmak istemiş gibi. Dünden bugüne gizemini koruyan diğer bir nokta ise dağın zirvesindeki bu devasa heykellerin nasıl yapılmış olduğudur. Bununla ilgili incelemeler yapan arkeologlar, dağ üzerinde bulunan kireçtaşı bloklarının orada şekil verilerek oluşturulduğu konusunda hemfikir.
Yukarıda bahsettiğimiz üzere, tarihi değeri oldukça yüksek olan heykellerin kireçtaşı bloklarından yapılarak oluştuğu bilinmektedir. Bu heykellerin Kommagene Kralı I. Antiochos’un tanrılara olan saygısını ifade etmek için yapıldığı ve diğer bir deyişle bölgeyi dini merkez haline getirme amacı ile oluşturulduğu tahmin edilmektedir.
Kommagene Krallığı, bir tarafında Pers İmparatorluğu ve diğer tarafında Helenistik Yunan toplumu olduğu için bu iki kültürden de oldukça fazla etkilenmiş ve beslenmiştir. O dönemlerde dünyada çok tanrılı dinler daha yaygındı ve hem Pers İmparatorluğu’nun hem de Yunan kültürünün kendilerine ait mitolojileri de vardı. Büyük İskender’in soyundan geldiği bilinen Kraliçe Laodike ve Kral I. Mithridates’in oğlu olan Kommagene Kralı I. Antiokhos Theos, bu önemli iki kültürü de içeren bir eğitim alarak büyümüş.
Kral I. Mithridates (I. Mitridat Kallinikos), ülkesinin topraklarını hem doğuya hem de batıya doğru genişletmek isteyerek ihem Pers hem de Yunan kültürünü benimsemiş ve bu kültüre göre hareket etmiştir. Bu doğrultuda, Kral I. Mithridates’ın o dönem inanılan tanrıları hem Yunan hem de Pers isimleri ile kabul ettiği bilinmektedir. Kral I. Mithridates’in amacı, bu iki köklü kültürü de içine alan geniş bir imparatorluk kurmaktı.
Babasının hedefleri doğrultusunda Nemrut Dağı’nın tepelerine bir tapınak inşa ettiren I. Antiokhos, daha sonra buraya tanrıları simgeleyen ve uzunluğu 10 metreye kadar ulaşabilen dev heykeller oturtmuş. Her ne kadar iki kültürün birleştirilip sentez haline getirilmesi hayali gerçekleşmese de I. Mithridates ve I. Antiokhos’un vizyonu sayesinde o zamanların ihtişamına tanık edebileceğimiz eserler ortaya çıkmış diyebiliriz.
Kommagene Kralı I. Antiochos (I. Antiokhos), tanrılara ve atalarına minnettarlığını göstermek için Nemrut Dağı sınırları içerisinde günümüze kadar ulaşan devasa heykeller tasarlatarak bunları yaptırmış. Nemrut Dağı yamaçlarında hükümdarlık yapmış bu kralın vesilesiyle, günümüzde Adıyaman ili Kahta ilçesini içeren bölgeyi böylece bir turistik merkeze dönüştürdü.
Özetle 2150 metre yükseklikteki Nemrut Dağı yamaçlarında, antik zamanlarda kalma yapılar ve muhteşem doğa manzaralarıyla çevrili sırlı bir tarih gizlidir.
Nemrut’taki Kitabede Ne Yazılıyor
Atamdan kalan hükümdarlığı devraldığım zaman, dine olan bağlılığımın bir netice olarak, tahtıma bağlı krallığı tüm tanrıların ortak yurdu yaptım. Geçen zamanla birlikte her kim, bu kanunu ve bize olan ibadeti korur ve devam ettirirse, benim hayır dualarımla anılmış olacaktır. Tüm göçmüş rahmetli atalar ve bütün yüce tanrılar ondan razı olsun. Her kim ki, bu kurduğumuz düzenin kutsal geçerliliğini bozar ya da zarar verirse ya da hakikatine yönelik gerçek anlamını değiştirmeye girişirse, sadece kendisi değil, aynı zamanda tüm gelmiş geçmiş soyu rahmetli atalarımın ve tüm tanrıların hışmına uğrasın.
Tanrılarla Selamlaşan Kral
Sahip olduğu toplumu bir arada tutmak için I. Antiochus, tanrılar tarafından görevlendirildiği ve kendisinin korunduğunu göstermek için heykelleri buna kanıt olacak şekilde yaptırdı. Devasa heykellere tanrılar ile selamlaşma figürü vererek ülkenin dört bir yanındaki tapınaklara yerleştirdi. Nemrut Dağı’nda da bunlardan bir tane bulunuyor. Bu heykeller vasıtasıyla halk hem kendini güvende hissediyor hem de bu yeni düzene uyum göstermeye çalışıyormuş.
Nemrut Dağı’ndaki Heykeller, Tapınaklar
Nemrut Dağı’nda toplam 3 adet teras bulunuyor. Bu terasların hepsini dolaşmak yaklaşık yarım saatinizi alır ama burada fotoğraflar da çekmek isterseniz tabiki süreler uzuyor. Nemrut Dağı’nın sembolü haline gelmiş tanrı heykelleri doğu ve batı teraslarında bulunuyor. Ortalarında da tümülüs bulunuyor.
Doğu terası buradaki en iyi korunmuş olan alan. Tapınaktan geriye pek bir şey kalmamış olsa da heykellerin kafa ve vücut şekilleri alanda gösteriliyor. Büyük taş bloklardan oluşan heykelleri sağdan sola doğru sıraladığımızda ise, Aslan, Kartal, Antiochus, Kommagene, Zeus, Apollon ve Herakles olarak gidiyor. 2002 yılında bütün bu heykel başları, koptukları gövdelerin önüne yerleştirilerek tek sıra halinde dizilmişler. Söylendiğine göre, bu kolosal heykellerin gerçek boyutu 8-9 metrelere kadar uzanıyormuş.
Koruyucu heykeller olarak Kartal ve Aslan
Bu büyük heykellerden Aslan ve Kartal, koruyucu hayvan heykelleri olarak ifade ediliyor. Bunlar art arda dizilmiş tanrı heykellerinin başında ve sonunda ikişerli olarak durur ve bunların onları koruduğuna inanılırmış. Ancak bu dört koruyucu heykelden sadece tek bir çifti günümüze kadar gelebilmiş.
Kartal heykeli, Kommagene Krallığı’nın gökyüzüne olan hakimiyetini simgeliyormuş. Bu heykelin ayrıca Zeus’un insanlara buyruklarını ulaştırmasındaki aracı olarak kabul ediliyor. Aslan heykeli ise Kommagene Krallığı’nın yeryüzündeki hakimiyetini simgelediğine inanılıyor.
Tanrı Heykelleri
Kral Antiochos (Sonradan aldığı ismi ile Theos): I. Antiochos, öldükten sonra, yanında olan diğer tanrıların kendi saygınlığını ebedi kılacağına inandığından, kendi heykelini de onların yanına yaptırır. Aslında Antipchos’un başı yapılan ilk keşiflerde bulunmamış. Heykelin baş kısmı, alandaki mıcırların arasında kaldığından ancak 1953 yılında başka bir amaçla yapılan araştırmada keşfedilmiş. Kaide kısmında ise elinde Zeus ve Apollon’da olduğu gibi bir dal demeti taşıdığı görülüyor.
Krallar ve Tanrıların Heykelleri
Kartal ve Aslan heykellerinden sonra kral ve tanrı heykelleri ile karşı karşıya kalırsınız. Yunan tanrısı Zeus, gücün ifade eden Herakles gibi birçok tanrının heykelleri yer alır. Bunların yanında Hermes, Ares gibi daha birçok tanrı heykeli de bulunur. Bunlar gelişi güzel yerleştirilmemiş, bir amaca ve inanca göre dizilmişlerdir. Krallığı izlemek ve sonsuza dek korumak için biz düzen içinde heykelleri dizilmiştir.
Tanrıların Görülebilir Olması
Kommagene Krallığında kutlamaların yapıldığı söylenir. Yılda iki kez yapılan bu kutlamalar Tanrıların görünmesi günü ismiyle alır ve kutlamalar başlarmış. İki gün süren kutlamalar, krallıkta her şeyi durma noktasına getirirmiş. Yapılan bu kutlamalar Nomos isimli Doğu ve Batı Terasında kayıt altına alınmıştır.
Taç Giyilmesi
Kral Mithradates 14 Temmuz da taç giymiştir. Bu tarihte yapılan kutlamalar da bu sebepledir. Önceden belirlenen bu tarihte tüm hazırlıkların tamamlandığı görülür. Nemrut Dağı ‘ nın zirve noktasında kral ve kral meclisinin toplandığı ve oradan parladıkları inancına sahip olmuşlardır. Hatta bunların Mars, Jüpiter gibi gezegenlerden geçtiklerini ve böylece tanrının kralları ziyaret ettiğini düşündükleri de söylenir.
Nemrut’ta Neler Yapılabilir?
Adıyaman’a gidildiğinde Nemrut Dağı’na çıkarken yol boyunca bulunan küçük dükkanlar gezilir, ufak tefek hediyelik eşyalar satın alınır. Yöreye ait olan tüm yöresel yemeklerin tadına bakılır. El sanatları alanında başarılı olan kişilerin dükkânlarında ürünlerin yapımını izleyebilirsiniz. Hatta sizin de denemeniz için bir fırsat sunulabilir. Bunları iyi değerlendirip zihninizde güzel bir hatıra bırakabilirsiniz. Nemrut Dağı’na çıkıp güneşin doğduğunu ve battığını izleyebilirsiniz.
Renklerim güzelliği ile gözlerinizi manzaradan alamayacak, adeta bir renk bütünlüğünde ruhunuzu dinlendireceksiniz. Bunlara ek olarak batı ve kuzey ismi verilen teraslara ulaşarak heykelleri daha yakından inceleme imkanına sahip olabilirsiniz. Bu sayede gezdiğiniz yerin tadını daha iyi çıkarabilirsiniz.
Bunlara ek olarak sunulan bir imkan da var ki, gelen kişilerin en çok tercih ettiğidir. Nemrut Dağı'nda kalabilme imkanı vardır. Biletinizi kestirdikten sonra yanınızda bulunuyor olan çadır veya benzeri konaklama eşyalarıyla orada kalabilirsiniz. Hava şartlarının sert olduğu bir iklimde olduğunuzu bilerek hareket etmeniz gerekir. Kışlık kıyafetler, battaniyeler gibi bazı ürünlerin mutlaka yanınızda olması gerekir. Rahat yürüyebileceğiz bir ayakkabının da mutlaka yanınızda bulunması gerekir. Aksi halde oldukça zorlanabilir ve çevrenin güzelliklerini kaçırabilirsiniz.
Nemrut Dağı'na Giriş Ücretli Midir?
Tarihin içinde yolculuk yapmak isteyen kişilerin geldiği Nemrut Dağı, çok düşük bir ücretle kapılarını her kesimden ve yaştan insana açar. Giriş ve taşıma bedelini ödedikten sonra uzun ve keyifli bir serüvenin içinde kendinizi kaybedebilirsiniz. Orada bulunan Perre Antik Kenti için ise ayrıca bir ücret ödemeniz gerekir. Aksi halde o kısma geçmeniz mümkün değildir.
Bunun dışında gezilerde tarihi alanlara, müze ve ören yerlerine giriş imkanı sağlayan Müze Kartınız varsa bu sayede hiç bir ücret ödemeden de kolayca gezinize başlayabilirsiniz. 1 yıl için geçerli olan kartınızın süresi dolmamış ise az bir giriş ücreti de olsa bunu ödemek durumunda kalmazsınız.
Keşfedilmeyi Bekleyen Nemrut Dağı
Her gün binlerce insanın akın akın ziyaret ettiği, her şehirden ve hatta ülkeden ziyaretlerin yapıldığı Nemrut Dağı, uzun yıllar keşfedilmeyi beklemiştir. Dağcı gruplar veya başka biri mi ortaya çıkardı, diye uzun yıllar merak konusu hâline gelmiştir. 1881’de mühendis Karl Sester tarafından keşfedilmiştir. Bu mühendis yol çalışmaları yaparken bu tarihi yerle karşılaşmıştır. Ancak o dönemde Asurlulardan kalma bir yer olarak düşünüp bulduğu bu essiz yeri gereken mercilere bildirmiştir.
Bu bildiriden sonra Osman Hamdi Bey ve bir grup insan topluluğu gereken çalışmaları özverili bir şekilde yerine getirmeye başlamıştır. Osman Hamdi Bey ile birlikte Alman asıllı olan Otto Punchtein, de beraber çalışmaları yürütmüştür. Uzun uğraşlar sonucu bulunan belgeler ve eserler açığa çıkmış, hayretler içerisinde bunların tümü araştırmalara konu olmuştur.
Bulunan Belgeler Neyi Göstermiştir?
Nemrut Dağı'nda çıkan bu eserler ve belgeler, Kommagene ailesinde yaşayanları adlarını, yaşantılarını aktarmaktadır. Dini inançları, tapmış oldukları şeyler neler gibi birçok noktaya açıklık getirmek için hazırlanmış belgeler olarak ortaya çıkmıştır.
Osmanlı dönemindeki eserlerle benzerlik gösteren bu eserler, tarihin bulunmaz incileri arasında yer alır. Yapılmış, edilmiş ne varsa her şeyin kaydedilip not alındığı bir defter formunda düşünebilirsiniz. Ancak Nemrut Dağı'nda bulunan heykeller nasıl bu şeklini almış konusu açıklığa kavuşmamıştır. Bazı görüşlere göre bunlar, birileri tarafından şekil verilerek bu hale gelmiştir. Ancak bu konuda belgeler ile kanıtlanmış kesin bir bilgi bulunmuyor.
Nemrut Dağı 'nın İlgi Görmesinin Sebebi Nedir?
Tarihe yıllarca kaynaklık etmiş, bir devri bünyesinde barındırmış olan Adıyaman Nemrut Dağı, görsel güzelliğinin yanı sıra eşsiz manzarası ve büyüleyici heykelleri ile dünyanın her yerinden ziyaretçi akınına uğrar. Hayatınızda 1 kez olsun mutlaka görmeniz gerekenler yerlerin arasında Adıyaman Nemrut Dağı da olmalıdır.
Mevki Olarak Tartışmalara Yol Açmıştır
Nemrut Dağı Adıyaman ilçesine bağlı olarak bilinse de çevre illere yakınlığı nedeniyle bir çok tartışmaya meyil vermiştir. Malatya’ya mesafe olarak yakın olması, Malatyalılar tarafından Nemrut Dağı’nın benimsenmesine neden olmuştur. Ayrıca bu iki şehirden de ulaşımın çok yakın olması bu tartışmaların alevini daha da arttırmıştır.
Nemrut Dağı’na Gidilecek En Güzel Zaman
Nemrut Dağı, essiz görüntüsünü sabah güneş doğarken ve akşam güneş batarken belli eder. Bu tarifsiz güzelliği görmek için vaktinden önce dağa çıkmalı, kalabalık içinde en güzel yeri kapmalısınız. Yakın bir şehirden gelecek kişiler için mesafe kısa olsa da kalabalık olma ihtimalini göz önünde bulundurarak sabah ve akşam vaktini iyi ayarlamanız gerekir.
Aksi halde güneşin doğuşu ve batışını kaçırabilirsiniz. Tur şirketi ile gelen kişiler bu konuda daha avantajlı oluyor. Çünkü rehber eşliğinde hareket ettikleri için her şey saatine uygun ve saatleri bilinerek yapıldığı için hiçbir andan mahdum kalmıyorlar.
Dağa Çıkarken Yanınızda Bulunması Gerekenler
Tüm Türkiye'de geçerli olan adınıza açılmış, müze ve tarihi yerlere girişte kullanılabilen Müze Kartınızın mutlaka yanınızda olması gerekir. Bu sayede ekstra ücret ödemeniz gerekmez. Her ne kadar giriş ücreti uygun olsa da kartın avantajından yararlanıp gezinizin tadını çıkabilirsiniz. Sonuçta Müze Kart alırken yüklü bir miktarda ödeme yapıyorsunuz. Sonrasında ödeme yapmanız saçmalık olur.
Karasal iklim gereği sert geçen hava nedeniyle mevsim ne olursa olsun yanınızda kalın kıyafetler ve sizi ısıtacak battaniye tarzı ürünler bulunmalıdır. Özellikle orada konaklayacak kişilerin çantasından eksik etmemesi gereken en öncelikli ürün budur. Ancak bunu bilmeyen kişiler için orada battaniye kiralama alanları bulunur. Küçük bir ücret karşılığında battaniye kiralayabilir ve üşümeden keyifli bir gezi gerçekleştirebilirsiniz.
Gıda ve beslenme anlamında herhangi bir işletmenin Nemrut Dağı'nda bulunmaması nedeniyle yiyeceklerinizi yanınızda götürmeniz gerekir. Manzara eşliğinde piknik yapma imkânı sunan bu ortam, aklınızdan çıkmayacak şekilde hatıralarda kalır.
Hava Şartları Hangi Aralıkta Uygun Olur?
Nemrut Dağı sert havası nedeniyle her mevsimde soğuk olur. Gecenin serinliğinin sabaha da yansıyor olması güneşin doğumunda da kendisini hissettirir. Bunun yanında akşam manzarasında da soğuk olsa da yaz aylarında gündüzün sıcak geçmesi nedeni ile sabaha göre daha uygun bir hava şartı olduğu söylenebilir.
Özellikle çocuklarıyla bu macerayı yaşamak isteyen anne babalar, çocuklarının sağlığı için gereken tüm önlemleri alarak dağa çıkmalıdır. Böylece hastalıklara karşı bir davetiye çıkarmamış olursunuz.
Nemrut Dağı ‘na Çıkarken Yapılacak Olanlar
Nemrut Dağı'na çıkmak için sporcu ya da kesif için gelen bir bilim insanı olmaya gerek yok. Her kesimden insan rahatlıkla buraya gelebilir. Nemrut Dağı'na çıkmak için de ayrıca spor anlamında başarılı olmanız gerekmez. Kısa süren bir yol sonrasında ve kolay çıkılabilen merdivenler eşliğinde manzaraya kolayca ulaşabilirsiniz.
Bunlara ek olarak çıkarken rahat ayakkabılar giymeniz önerilir. Hem hava şartlarının sağlamış olduğu soğuğa karşı ayaklarınız üşümez hem de geliş gidişlerde güzel ve keyifli bir yürüyüş yapmış olursunuz. Sandalet, topuklu ayakkabı ya da terlik gibi ürünler asla tercih etmemeniz gereken giyecekler arasında bulunur.
Dağa Giderken Karşılaşabilirsiniz
Nemrut Dağı'na giderken birçok tarihi alana da tanıklık edebilirsiniz. Yol boyu karşılaşılan bu yerler eğlenceli bir serüven hâline dönüşebilir. Arsemia şehri, Cendere Köprüsü gibi güzellikleri görmek için Adıyaman üzerinden Nemrut Dağı'na ulaşmalısınız. Bu güzellikler kısaca şöyledir:
Arsemia Şehri; Nemrut Milli Parkının çok yakında bulunur. 10 dakikalık bir araçla mesafe sonrası şehre ulaşabilirsiniz Bu şehir Kommagene Krallığı için çok önemlidir. Çünkü yaz mevsiminde başkent olarak kullanılır ve buradan idare edilirmiş. Şehir içinde bulunan tüneli, yazıtları, selamlaşma heykelini mutlaka görmeniz gerekir.
Cendere Köprüsü; Sincik ile Koacahisar yolunun ayrıldığı noktada yer alan Cendere Çayı üstünde bulunan bir köprüdür. Bu köprü Roma İmparatoru tarafından yaptırılmıştır. Ancak bu köprünün özelliği harç malzemeleri kullanılmadan köprünün inşa edilmesidir. 120 metre uzunluğa sahip olan köprü, rampa şeklinde ortada birleşen bir mimaride yapılmıştır. Bu durumda köprüyü sağlam kılarken görünüş olarak da bir güzellik katmıştır.
Mutlaka Görmeniz Gereken Yerlerin Başında Gelmeli
Adıyaman Nemrut Dağı yer olarak, iklim olarak zor şartlara sahiptir. Zamanla hava şartlarının da sağladığı zorluklar ile beraber yapısını bozacaktır. Bunların etkisi uzun süreli olsa da insan tahribatı da bu heykelleri ve manzarayı bozmaya yetecektir. Tüm bunları göz önünde bulundurarak en kısa süre içinde Adıyaman Nemrut Dağı ‘ na çıkmalı, güneşin doğuşu ve batışına şahit olmalısınız.
Eğer gitme imkânı bulup giderseniz yerli insandan çok yabancı milletlerden birçok insanın akın akın oraya gittiğini daha net görürsünüz. Bu da kültürel mirasa ne kadar değer verildiğini ve sahip çıkıldığını açık bir şekilde ortaya koyar.
Mirasa Sahip Çıkmak
Ülkemizde bu tür tarihi yerlere çok da önem verilmediği gün gibi ortadadır. Çoğu insan bu tarihi yapıtları taş parçası veya kaya kütlesi gibi görüyor. Oysa ki içinde nasıl bir medeniyet barındırdığı, geçmişte neler yaşandığı, ne zorluklar çekildiği gibi konularda kişileri aydınlatıcı bilgiler vermektedir.
Ülke mirası oldukça zengin Türkiye, antik bir dünya ülkesidir. Nemrut Dağı da bunların sadece küçük bir parçasıdır. Ancak sahip çıkmak, korumak ve değer vermek büyük önem arz eder. Geçmişten beri bu tür miraslara fazla sahip çıkılmadığı açıkça ortadadır. Hatta Osmanlı padişahları, Almanların tapınak taşlarını görüşmelerine ses çıkarmamışlardır. Bunların hepsi tarihe ve tarihi yerlere olan ilginin ve korumacılık duygusunun az olmasından kaynaklanır.
Başkalarının Gözünden Nemrut Dağı
Nemrut Dağı farklı milletler için değişik duygular ile kendini tanıtma imkanı bulmuştur. Dünyada bulunan bir cennet olarak tabir edilen bu yer zamanla değişikliğe uğramıştır. Hayvan ya da insan kaynaklı olarak tahribatın gerçekleştiği düşünülür. Ancak her şeye rağmen korunması gerekir. Nemrut Dağı'na gelen binlerce miller bu güzelliklerin farkına varıp eşsiz sözler eşliğinde burayı ziyaret edip yakınlarına aktarır.
Dünya miras listesine girmiş olan bu ve benzeri yerlerin dikkatle korunup gereken restorasyonun vaktinde yapılması büyük önem arz eder. Aksi halde elde bulunan güzellikler hiç beklenilmeyen bir anda yok olur ve tarihe sahip çıkılmamış bir yer olarak hafızalarda yer bulur. Bu durumları yaşamamak ülke prestij açısından da oldukça büyük önem taşır.
Burada Ne Yiyebilirsiniz?
1- Meyir çorbası 2- Yarpuzlu köfte 3- Kavurmalı hıtap 4- Adıyaman (Besni) tavası
Nemrut Dağı'nda ne yazık ki konaklama yeri olmamakla birlikte herhangi bir yeme içme alanı da yoktur. Yanınızda getireceğiniz beslenme ürünlerini yiyebilir ya da Kahta ilçesinde baraj balıkları ile karnınızı doyurabilirsiniz. Baraj gölünün sağladığı bu imkân ile taze taze balık yeme durumunuz olur.
Balık tercih etmeyenler için ise zengin bir yemek kültürüne sahip olan şehirde aç kalmanız imkansızdır. En bilinen yiyeceklerinden olan çiğ köfteyi mutlaka yerinde yemeniz tavsiye edilir. Bunların dışında Adıyaman tavası enfes bir lezzettir. İçli köftenin tadına bakmadan şehirden ayrılmamız kesinlikle yanlış bir hareket olur. Yine yöresel bir yemek olan yarpuzlu köfteyi de mutlaka tatmanız gerekir.
1-Tevenek sarması
2-Buhara pilavı
3-Burma tatlısı
4-Tene helvası
Hediyelik Ürünler Nelerdir?
Hediye götürmek istediğiniz kişiler olabilir veya evinizde Nemrut Dağı'na ait güzel şeyler olsun isteyebilirsiniz. Ancak yörede çok fazla bu noktada düşünülmüş çok fazla değişik şeyler bulmanız mümkün değildir. El dokuması ile yapılmış kilimler, tanıtıcı kitaplar, minyatür heykel modellerdi, fesler, kupalar ve taş magnetler gibi ufak çaplı bir hediyelik ürün yelpazesi bulunur. Bunların içinde en hoş görünen ve Nemrut Dağı’nı unutturmayacak ürün olarak minik heykeller gelir. Çok fazla çeşidin bulunmadığı da gözlerden kaçmıyor. Bu konuda fikirlerin arttırılıp faaliyete geçirilmesi gerekir. Öyle ki bu durum artırılırsa milli gelire de büyük bir katkısı olacaktır. Çünkü binlerce insanın her gün akın ettiği bir yer olarak görülür.
En Güzel Nemrut Mevsimi Ne Zaman?
Nemrut Dağı kar ve buzlarla kaplı bir kış mevsimi geçirir. Bu nedenle bu mevsimde oraya gitmek akıl işi olmadığı gibi ulaşmakta imkansızdır. Bu nedenle mayıs ayından başlayarak kasım ayına kadar rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Bunun dışındaki aylarda kışın karlı geçmesi nedeniyle kar ve don tutma durumundan dolayı çıkılamaz. Bu yüzden buraya gelirken mevsimi iyi ayarlamalı ve geleceğiniz zaman bu doğrultuda harekete geçmelisiniz.
Dünyanın Sekizinci Harikası Olarak Tabir Edilmesi
Dünyanın yedi harikası olarak kanıtlanmış bir gerçeğin yanında burası da sekizinci olarak sayılabilir. Eşsiz heykeller, manzarası derken birçok noktada harikalar yaratmıştır. Sadece heykeller değil, kabartma ürünlerin de olduğu bu alanda en dikkat çekici olan, aslan kabartmasının görüntüsüdür. Tüm bu güzelliklerin herkes tarafından gezilip görülmesi gerekirken millet olarak bunun yapılmadığı da gözlerden kaçmıyor.
Kendi tarihine önce bir milletin kendisi sahip çıkmalı ki sonrasında başka milletlerden gelen kişilerden gereken dikkat ve özeni göstererek hareket etmesi beklenmelidir. Korunmayan ve sahip çıkılmayan her şey zamanla yok olup gitmeye mahkûm olacaktır. Bunların önüne geçmek için yapılması gereken ne varsa titizlikle herkes tarafından yapılmalıdır. Bir dünya harikası kolay kolay meydana gelmiyor.
Turlar Aracılığıyla Da Gelinebilir Mı?
Nemrut Dağı'na özel aracıyla uçakla ya da otobüs ile gelmek istemeyen kişiler tür şirketleri aracılığıyla da gelebilir. Uzun ve kısa tur olarak isimlendirilen seçeneklerden birini tercih edebilirsiniz. Ancak uzun turların kapsamları daha geniş ve ayrıntılı olduğu için daha fazla gezme ve bilgi alma imkanına sahip olabilirsiniz. Böylece daha keyifli ve bilgilendirici bir gezi yapmış olursunuz.
Tur aracılığı ile gelmiş olmanız size zarardan çok yarar sağlar. Çoğu yere girip çıkarken indirim almanıza, rehber eşliğinde tarihin geçmişinden bilgiler alırsınız. Yeme içme ve ulaşım gibi noktalarda yer arayıp sıkıntı çekmezsiniz. Ayrıca yeni insanlarla tanışıp uzun yıllar sürecek güzel dostluklar kurabilirsiniz.
Konaklamak İsteyenler Ne Yapabilir?
Nemrut Dağı'na geldiğinizde birkaç gün konaklamak isteyebilir, doğanın keyfini daha uzun süre çıkarabilirsiniz. Bu durumda konaklama için dağın yakınına yapılmış otel ve pansiyonlar bulunur. Günlük 1000 kişiye kadar konaklama imkânı sağlayan bu şehir, özellikle yurt dışından gelen kişiler için de oldukça avantaj sağlamaktadır. Adıyaman hilton garden, White Star otel, Dedeoğlu hotel gibi konaklama yerlerini tercih edebilirsiniz. Yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı olan bu yer, her türlü imkândan fazlaca faydalanmanız için ince düşünülerek yapılmıştır. Bu nedenle her yerden rağbet görüyor.